İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Şehirlerimiz ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya. İstanbul’da bunlardan birisi” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürlüğü’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na Sayıştay’ın 2019 deneti raporunda İBB’nin mevzuata aykırı bulunan annelere verilen ücretsiz ulaşım kartı, üniversite öğrencilerine yönelik eğitim yardımı ve Halk Süt’ün doğrudan alım yoluyla ihalesiz bir şekilde dağıtılması soruldu. Bu uygulamaların kesinlikle sona ermeyeceğini vurgulayan İmamoğlu “İstanbul halkının sorunlarına çözüm bulmakla mesul yöneticileriz. Çünkü, Anayasa’da böyle tariflenir. ‘Belde halkının sağlık ve yoksulluk gibi sorunlarına çözüm bulan, iyi koşullarda yaşamasına mecburdur’ diye tanım vardır belediye başkanları için. Sosyal devlet anlayışı açısından da Anayasa’nın temel maddeleri vardır; ülkemizin sosyal devlet olduğuna dair. Bu bağlamda biz, kesinlikle bu konulardan vazgeçmeyeceğiz. Uygulamalara devam edeceğiz” dedi.https://www.dailymotion.com/embed/video/x7y7p0l?autoplay=0&queue-autoplay-next=0&queue-enable=0
“TÜRKİYE’DE YOKSULLUK VAR”
İmamoğlu, Sayıştay’ın 158 yıldır bu ülkeye hizmet eden kadim ve saygın bur kurum olduğunu ancak, bazı mevzuatlarla ilgili düşüncelerini güncellemesi gerektiğini söyledi. İmamoğlu “Çünkü, güncel sorunlar var. Ülkemizde yoksulluk sorunu var. Biz, şu anda bir anneye, çocuğuyla beraber bu şehirde ücretsiz dolaşma fırsatı tanıyorsak, bu bir yoksulluğun karşılığıdır. İstanbul’da, 0-4 yaş arası milyonu aşan çocuk var. Anneleri ve çocuklar, ne yazık ki aynı oranda bu yoksulluğun en üst seviyede olduğu mahallelerde yaşıyorlar. Biz, mecburuz onlara bu imkanı sunmaya. Çünkü, seyahat edemiyorlar. Yani bir anne, çocuğuyla beraber doktora gidemiyor ya da bir anne kendi ihtiyacı için gideceği zaman çocuğunu bir yere bırakamıyor, yanında götürüyor. Biz, aslında güncel sorunlara çözüm buluyoruz, bir anneye ücretsiz ulaşım hakkını vererek” diye konuştu.
“961 MAHALLENİN ÇOCUĞUNA SÜT DAĞITIYORUZ”
Ücretsiz dağıtılan Halk Süt’ün ihalesiz olarak doğrudan üreticiden alınması ile ilgili de açıklama yapan İmamoğlu şunları söyledi:
“Biz 4734 numaralı madeye göre hareket ediyoruz ve şehrimizdeki süt üreticisinden Çatalca’dan Silivri’den süt alıyoruz., ‘UHT endüstriyeldir’ tanımlaması doğru. Biz 961 mahallenin çocuğuna süt dağıtımını yapıyoruz. UHT işlemi olmadan sütün dayanma şansı yoktur. Bu işin temelinde sütü bu şehrin üreticisinden almak vardır. Dolayısıyla bu işleme de devam edeceğiz. Kanuni bir sıkıntı olduğunu asla düşünmüyoruz.”
“BURS VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İmamoğlu, rapordaki üniversite gençliğine eğitim desteğiyle ilgili “burs veremez” şeklindeki eleştiriye de “Bu zaten tartışacak bir konu değil. Biz yine bu kentin geçim sıkıntısı olan ailelerinin, üniversite eğitimi alan gençlerine de destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi.
İSTANBULLULARA SU ÇAĞRISI
İmamoğlu, İstanbul’da yaşanan kuraklık sorunu ile ilgili de konuşarak şu çağrıyı yaptı:
“İstanbulluların elbette dikkat etmeleri lazım. Suyu en tasarruflu biçimde kullanmaları lazım. Musluktan gereksiz yere suyu akıtmamak gibi aslında birçok prensibi var. Bu konuda bilgilendirmelere devam edeceğiz. Şu anda yoğun bir şekilde aileler evlerinde, bu bağlamda dikkat etmelerini özenle istirham ediyoruz. Seçimden önce, ‘2040 yılına kadar İstanbul’un su sorununu çözdük’ diye yapılan açıklamalar, ne yazık ki gerçeği ifade etmiyor. Şehrin su sorununu söylendiği gibi 2040 yılına kadar çözülmemiştir. Başta Melen Barajı bitmemiştir. Ve şu anda ne yazıktır ki Kanal İstanbul gibi vahşi problemler beklemektedir. Ne yazık ki ülkemiz kurak bir sezon geçiriyor. Aslında bu kuraklığın neredeyse 2’nci yılı diyebiliriz. Geçen yıl da benzer bir kuraklığı yaşadık. Şehirlerimiz, bu anlamda ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya. Nasıl 20-25 yıldır İstanbul’un metroyla ilgili birikmiş sorunlarını çözmek bize nasip oldu, İstanbul’un su sorununu da inşallah en hızlı şekliyle çözüme kavuşturup, İstanbul’u en azından kısa, orta, uzun vadede ne yapacağını bilen bir kent haline getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”
“MESNETSİZ VE ANLAMSIZ BİR SORUŞTURMAYDI”
İmamoğlu Kanal İstanbul afişleri ile ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan ön incelemenin sonucunda soruşturmaya gerek görülmeyerek kapatılması ile ilgili de “Zaten saçma sapan bir soruşturmaydı; mesnetsiz, anlamsız. Böyle gerekli gereksiz, açıklama yapan kim varsa; onları kendi açıklamalarıyla baş başa bırakıyorum. Ben haklarında suç duyurusunda bulunacaktım; ama bu kadar lüzumsuz işlerle uğraştıkları için ben vazgeçiyorum. Umarım düzgün işlerle uğraşırlar bundan sonra” yorumunu yaptı.
“VALİLİĞİN REDDETMESİ SORUŞTURMANIN SONA ERDİĞİ ANLAMINA GELMEZ”
İBB Başkanı, İstanbul’da 2016 yılında yeşil alan yapımı için düzenlenen ihalede kamunun zarara uğratıldığı gerekçesiyle eski 4 İBB yöneticisi hakkında İstanbul Valiliği’nin soruşturma izni vermemesi ile ilgili de “Bakacağım niçin reddettiğine. Valiliğin soruşturmayı reddetmesi, soruşturmanın sona erdiği anlamına gelmez. Başka yol haritalarımız vardır. Bulduğumuz bir usulsüzlük var ise bu konulara kararlılıkla gideceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bakacağız, eğer anlamlı bir gerekçe varsa, düzeltip ona göre yollarız. Eğer anlamsız ise valiliğe de gereken uyarıyı yaparız” diye konuştu.
“RAKAMLAR RAHATLATICI DEĞİL”
İstanbul’da corona virüsüne bağlı olarak artan ölüm vakaları ile ilgili de uyarılarına devam eden İmamoğlu şunları kaydetti:https://f6bcc2f092393a2729b7b136cd0638c1.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-37/html/container.html
“Rakamlar ne yazık ki bizi rahatlatan rakamlar değil. Yani neredeyse ayın 16’sı 17’si gibi geçen sene Aralık’ta yaşanan vefat sayısı kadar vefat yaşamıştı İstanbul. Dediğim gibi ben bu sayılarla ilgilenmiyorum. Alınana tedbir kararları ile ya da sahada uygulayacağımız konulularla ilgileniyorum. Şu durumum vahim olduğunu herkes biliyor. Herkes, yakınından eşinden dostundan, hastalıkla uğraştığımızı biliyor. Aldığımız vefat haberleriyle hepimiz üzülüyoruz. Çok yakın ailelerde, çevrelerde; benim söylememe gerek yok. 83 milyon da bunu biliyor 16 milyon da. Esas olan tedbir nasıl alınacak, çözüm nasıl bulunacak. Bu konuda sağlam adımlar atmakta; belli tedbirler alında, bizim feryatlarımızdan sonra belli kapanmalar yapıldı. Ama yeterli olmadığını, bir soruna tam bir çözüm oluşturmadığını da ne yazık ki yaşıyoruz. Keşke zamanında bazı işler ve işlemler düzgün yapılabilseydi. Hala daha fazla tedbir alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Bilim sesi bu. Benim değil.”
“HALK EKMEK BÜFELERİ KONUSUNDA GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”
İmamoğlu’na İBB Meclisi’nde gerginliğe neden olan Hukuk Komisyonu’nun odacı ve sekreterinin başka göreve verilmesi ve bu gerekçeyle gündeme alınmayan Halk Ekmek büfeleri de soruldu. İmamoğlu “ İBB personelini biz yönetiyoruz. AK Parti veya diğer partilerin meclis üyeleri kendi işlerine baksın. İBB’nin tüm personelini İBB’nin yöneticileri yönetir; meclis üyeleri değil. Lüzumsuz işlerle uğraşmasınlar. Komisyonda bekleyen kararları çıkarsınlar; başta ekmekle ilgili İstanbulluların büfelerini engelledikleri gibi o konularla eğilsinler. Saçma sapan gündemle uğraşmasınlar. Nerede, hangi personelin çalışacağına İBB yöneticileri karar verir. Büfeler konusunda gereğini yapacağız. Her soruna çözüm bulduğumuz gibi buna da bulacağız” dedi.